>>>>>>>>>>HarunOnline>>>>>>>>>

Uzun zamandır (Grim Fandango’dan beri) şöyle iyi bir adventure oyununa hasretiz. Zaten sürünmekte olan bu güzel oyun türünün artık pek yapılması sanırım diğer yüksek satışlı action oyunlarının o satış rakamları altında adventure oyunlarının satış rakamlarının etkilenmesi. Yani ad olarak son zamanlarda yapılan kaliteli oyun pek sayılamaz ama yine de bu türü eski şanına döndürmek için çabalayan insanlar var. Lucas Arts gibi. Zaten Grim Fandango da kendilerine ait. Daha bir sürü güzel oyun var Full Throthle ve Sam and Max gibi...

İşte bu türü kurtarmak için çaba veren bu firmanın son ürünü MI4. Adından da anlayacağınız gibi oyun serinin dördüncü oyunu ve yine adından anlayacağınız gibi oyunun ne kadar absürd olduğu daha isminden belli oluyor. Aslında adventure oyunları da kendi aralarında 2’ye ayrılıyor text ve icon adventure olarak. Monkey Island serisi icon adventure’a dahil oluyor. Bunu da söyleyeyim dedim. Aslında bu piyasayla az çok ilgili olanlar bilirler bu oyunu çünkü E3 fuarında daha çıkmadan yılın adventure oyunu seçildi. Aslında çıkacağını duyunca yine çok sevinmiştim (çünkü o eski bol maymunlu ve müthiş eğlenceli günlere geri dönecektik) ama oyunun tam olarak 3D yapılacağını ve artık oyunun klavyeden oynanılacağını duyunca biraz endişelendim. Yine de Lucas Arts’a güvenmek lazımdı çünkü zaten Grim Fandango’da bu olayı ilk kez denemiş ve başarılı olmuşlardı ama nedense hala oyunun mouse ile oynanmasının daha eğlenceli olacağını düşünüyorum. Sonuçta iyi olacağından %80 bir eminlikle oyun çıktı ve tabii ki hemen aldım/bitirdim. Sizlerle de görüşlerimi paylaşmak istiyorum...

Oyun yine çok hoş bir demoyla açılıyor. Zaten şu işi bu kadar iyi yapan çok az firma kaldı. Mesela Tomb Raider 1’in demoları ne güzeldi ama nerde artık o demolar... Neyse sonra da dikkatimizi grafikler çekiyor. Şimdi grafikleri beğenmek ve beğenmemek sizin elinizde çünkü ne açıdan baktığınıza bağlı. Eğer grafikleri bir action oyunu grafikleri gibi düşünürseniz bana da ilk başlarda geldiği gibi iğrenç gelebilir ama oyuna şirin bir adventure oyunu olarak bakarsanız harbiden iyi grafikleri var ve bence grafikler için yapılabilecek en iyi yorum oyuna tam olarak oturduğu. Görünce dediğim açılardan bakarsanız beni anlayacaksınız.

Sonra dediğim gibi oyun sadece klavye ve gamepad ile oynanıyor. Klavye ile oynamaya yabancı iseniz bir süre sonra alışıyorsunuz fakat nedense ben hala mouse’un rahatlığını savunuyorum. Klavyede ise (default) tuşlar şunlar ve şu işe yarıyorlar:

Sağ, sol, yukarı, aşağı ok tuşları: Herhangi bir yere yürümeye,
Page up, page down: Bu tuşlar o anda herhangi bir şekilde etkileşimde bulunabileceğiniz objeler çıktığı zaman o objelerden hangisi ile etkileşimde bulunacağınızı seçmenizi sağlar. Örneklersek mesela karşınızda bir kapı var ve kapının hemen dibinde de bir taş var. Böyle bir durumda kapı ve taşla etkileşimde bulunabileceğiniz ekranda yazar ve seçili olandan diğerine geçmek için page up/down’ı kullanırsınız. Oynayın daha iyi anlayacaksınız.
Shift: Koşmaya,
Enter: Baktığınız objeye yazılan şeyi yapmanızı sağlar. Bu genelde look olur.
P: Bir objeyi eğer alınabiliyorsa almanızı sağlar. Ayrıca elinizdeki bir eşyayı da inventory’nize koyar.
U: Etkileşimde bulunacağınız objeyi zaman zaman kullanmanızı sağlar. Mesela bir bardak şarap var ve onun yanına gider enter’a basarsanız size onun şarap olduğunu söyler, p’ye basarsanız eline alır, u’ya basarsanızsa içer.
I: Inventory’i açar. Ayrıca burada farklı eşyaları kombine etmek için ilk eşyaya gelip u’ya basın ve diğer eşyaya gidip u’ya basın. Böylece kombine etmiş olursunuz.
O: Bulunduğunuz bölgeden çıkmanızı sağlar. Mesela Yeniköy’de bir evdesiniz bir kere basarsanız evden dışarı çıkar ve ikinci kez yani evden çıktıktan sonra basarsanız Yeniköy’den çıkar gibi. Bu özellikle ilk defa karşılaştım ve gerçekten oyunun oynanış süresini kısaltmak açısından bence çok iyi olmuş. Oldukça pratik tabii alışana kadar.

Webmaster&designer

By zeynep&harun

CAgDa§®